ÖZGÜR’ÜN UÇURTMASI
Özgür, uçurtmasını bir türlü havalandıramadı. Dönüp arkadaşlarına baktı. Onların uçurtmaları gökyüzünün maviliklerine karışmıştı bile.
“Dedem uçurtmayı kötü yaptı.” diye düşündü. Biraz öfkelendi ama öfkesi çabuk geçti.
Uçurtmasını toplayıp yeniden rüzgâra karşı koştu. İpini yavaş yavaş saldı ama yine uçuramadı. Uçurtma yere çakıldı.
Özgür, yeşil çimenlerin üstüne oturdu. Ağlamamak için dişlerini sıktı.
Yine dedesine kızıp söylenecekti ki onu gördü. Koşarak geliyordu yanına. Bir anda çok sevindi.
Dedesi, yanına geldiğinde soluk soluğa kalmıştı.
— Hep senin uçurtmana baktım. Onu gökyüzünde göremeyince de koşup geldim. Ver o uçurtmanı bana, dedi.
Uçurtmanın ipini eline aldı. Elinde uçurtmayla rüzgârlı tepelere doğru koştu. Koşarken ipini ağır ağır bıraktı. Uçurtma dağların ardından doğan sabah güneşi gibi yavaşça yükseldi.
Özgür:
— Uçuyor benim uçurtmam! Tıpkı kuşlar gibi uçuyor, diye bağırdı.
Mehmet GÜLER
Metinde anlatılan olay aşağıdakilerden hangisidir?