TEBRİKLER.
8.Sınıf Türkçe Paragrafta Anlam
Testini Başarıyla Tamamladınız.
Toplam Soru Sayısı: %%TOTAL%%
Sizin Doğru Sayınız: %%SCORE%%
Başarı Yüzdeniz: %%PERCENTAGE%%
Öğretmen Görüşü: %%RATING%%
Soru 1 |
Şiir, edebiyat önce ev içlerinden, sokaklardan, kahve ve konak köşelerinden sonra da okullardan çekilip gitti. Edebiyatın eksikliğindendir ki bugün sokaklarda kavga var. Şiirler, tekerlemeler yerine dedikodular çalınıyor kulaklarımıza ve yumruklar, silahlar konuşuyor. O eski sokaklar-dansa geriye bir hatıra olarak yalnız isimler kalmıştır. Gülbeyaz Sokağı, Hoşseda Sokağı....
Yukarıdaki paragraftan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?Şiir ve edebiyat sevgisi okullarda hâlâ devam etmektedir. | |
Sokaklardan geriye hatıra olarak kalan tek şeyin isimlerdir. | |
Şiir yavaş yavaş önce evlerden, sokaklardan çekilmiştir. | |
Edebiyatın eksikliğinden dolayı sokaklarda kavga vardır. |
Soru 2 |
Her sıra başı yazar gibi elbette etkisi oldu. Olacak da daha. Ne var ki, durmadan gelişen hayat koşulları, her şeyi olduğu gibi, hikâye sanatını, hikâyecilik tekniğini ve açılarını da durmadan değiştiriyor. Onun için Sait Faik etkisinden yarına ne kalacağını bugünden kestirmek kolay değildir.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı olabilir?Sıra başı yazarlar arasındaki etkileşimi nasıl açıklayabiliriz? | |
Sait Faik'in hikâyeciliğimizdeki etkisini hayat koşullarına bağlamak mümkün mü? | |
Sait Faik'le yarının hikâyeciliği arasındaki bağı nasıl açıklayabiliriz? | |
Bugün hikâyecilik tekniğinde sürekli değişimler oluyor, yarının hikâyeciliğinde Sait Faik'in etkisi ne olabilir? |
Soru 3 |
(I) Ben, 21. yüzyıl modern insanının ve onun yarattığı değerlerin doğayı nasıl hiçe saydığını anlattım. (II) Bunu yapabilmek için kuşları, insanları, çamuru ve hatta dünyanın kendisini konuşturdum. (III) Oysa hepimiz doğayı yaşatmak için el ele çalışmalıydık. (IV) Doğanın o saf güzelliğini zamanla kaybetmiş olmaktan doğan acılarımı anlatmaktı niyetim.
Parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?IV | |
I | |
II | |
III |
Soru 4 |
İsmini vermek istemediğim bir yazar, bir gün yazdıklarını üst üste koymuş, kendi boyunu aştığını görmüş sevinmiş, çevresindekilere dönerek: "Bakın yazdıklarım boyumu aştı."demiş. Yazara saygısızlık etmek istemiyorum. Ancak şunu sormaktan da kendimi alamıyorum. Peki bu yazarın boyunu aşan yapıtlarından günümüze ne kaldı?
Yukarıdaki sözleri söyleyen birisinden aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez?Yazarın övüneceği şey özlü olmaktır. | |
Sayı çokluğunun önemi yoktur. | |
Önemli olan kalıcı eserler verebilmektir. | |
Nicelik, nitelikten daha önemlidir. |
Soru 5 |
Her zamanki gibi otobüsten inip eve doğru yürüdüm. Sokaklar bomboş. Yalnız bir kişi dolaşıyor sokakta. Evet, o kişi: Kadir Abi. Hava soğuk. Elbisesi paramparça»*.Yakın arkadaşım Paltomu çıkarıp, kendisine vermek istedim. Mahcup bir tavırla sadece "sağol" dedi. Bu insan herkesin korkup kendisinden kaçtığı" Deli Kadir'di.
Bu sözleri söyleyen kişinin en belirgin özel I iği aşağıdakilerden hangisidir?Vurdumduymaz | |
Duygusuz | |
Duyarlı | |
Duygusal |
Soru 6 |
Doğru mu yapıyoruz, iyi mi ediyoruz? Bana kalırsa daraltıyoruz yaşam alanımızı. Bir zevkimiz bile olmadığını kabullenmiş oluyoruz. Herkesle bir oluyoruz. Herkesin seçtiğini seçiyor ve sevdiğini seviyoruz. Herkesten ayrı bir yanımız, farklı bir rengimiz kalmıyor ondan sonra. Biz istediğimiz kadar "birey" olmanın anlamından ve faziletlerinden söz edelim.
Parçada yazarın asıl yakındığı hangisidir?Yaşam alanlarımızın daralması | |
Herkesin birbirini sevmesi | |
İnsanların farklı yanlarının olmaması | |
Kendimize ait zevklerimizin olması |
Soru 7 |
Ne hoş, ey güzel
Tanrım, ne hoş
Maviliklerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş.
Dörtlüğe göre şair için hangisi söylenebilir?Telaşlı | |
Yorgun | |
Sevinçli | |
Endişeli |
Soru 8 |
Denemenin bütün sırrı "şölen" kelimesinde saklıdır. Deneme, akla gelebilecek her anlamda, hem düşünce, hem de dilin salınışı bakımından bir şölendir. Tabi hangi deneme? Ustasının elinden çıkmış olanı... Kimin için? Düşünmenin ve okumanın, dahası dilin tadına adamakıllı varabilmiş okurlar için.
Parçada denemeyle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?Usta kalemlerden çıkanların zevk verdiğine | |
Denemenin, içinde pek çok sır taşıdığına | |
Dilin tadına varan okurlar için şölen olduğuna | |
Denemenin bir düşünce ziyafeti olduğuna |
Soru 9 |
Şiir yazan devlet reislerini biliyoruz. Fakat devlet reisliği yapan şairler görmedik. Bizim görüşümüze göre, şair ve sanatkâr devlet reisi olması asla şart olmayan, fakat gerektiğinde en yüksek devlet reisini kendi kadrosundan çıkaran bir kimliğe sahip olmalıdır.
Paragraftan çıkarılamayacak düşünce aşağıdakilerden hangisidir?Şair ve sanatkâr gerektiğinde devlet reisliği bile yapabilecek karakterde olmalıdır. | |
Devlet reislerinden bazıları şiir ve sanatla uğraşmışlardır. | |
Bir insanın şair veya sanatkâr olabilmesi için önemli mevkilerde olması asla gerekmez. | |
Devlet reisleri, şiir ve sanatla uğraşmak zorundadır. |
Soru 10 |
Göz yeşile doymak ister,
Yürek sevgiye...
Hele bir korunsun, korunabilsin yeşil,
Demir parmaklık, tahta çitle,
Gün ola harman ola sıra sevgiye gele
Şair için hangisi söylenemez?Endişeli | |
Sevgi dolu | |
Duyarlı | |
Telaşlı |
Soru 11 |
Bakışların pırıltılı, yüreğin dolu,
Halin sıcak..
Anlıyorum, anlıyorum ama
Ben o değilim desem artık ne olacak?
İçimdeki çocuk, doymuyorsun ki oyuna.
Şiire göre şair için hangisi söylenemez?Çocuksu yanıyla çelişmektedir. | |
Kendini çocuk gibi hissetmektedir. | |
Hayata karşı umudu vardır. | |
Artık büyüdüğünü düşünmektedir. |
Soru 12 |
Seninle başım dertte
Ne yapsam bilmiyorum
Canımdan bir parçasın
Söküp atamıyorum.
Dörtlükte en ağır basan duygu hangisidir?Ayrılık | |
Sevinç | |
Kararsızlık | |
Isdırap |
Soru 13 |
Ne hoş, ey güzel
Tanrım, ne hoş
Maviliklerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş.
Dörtlükte kişileştirilen varlık aşağıdakilerden hangisidir?Tanrı | |
Düşünceler | |
Mavilik | |
Sahil |
Soru 14 |
Artık benim için zaman ve saat denilen şeylerin ölçüsü kalmamıştır... Nihayet gün batımı başlar. Karşımda "Cebeli Ekra" bu süslü, renkli güzel ova manzarası karşısında çıplaklığından utanarak kel tepesine batı güneşinden bir şal sarar, yalçın yamaçlarına uzaktaki Akdeniz'in göğe vuran akislerden mavi bir bornoz geçirir, beline "Asi"nin gümüş alevlerinden bir kemer takar ve eteklerine akşamın yumuşak gölgelerinden kürkler çevirir; o da süslenir. Gündüz ki sert, kırıcı yüzünü hüzün bürümüş, insancıl bir üzüntü içinde şirinleşmiştir.
Paragrafta hangi varlık kişileştirilmiştir?Kemer | |
Dağ | |
Nehir | |
Gün Batımı |
Soru 15 |
Bizim çocukluğumuzun sayılı günlerinden biri de Hıdrellez'di. Aslı Hızır llyas. Türk ağzından son şeklini böyle almış, olmuş Hıdrellez. Eskiden 23 Nisan'a rastlardı. Şimdi 6 Mayıs'a. Bir gün önceden hazırlıklar başlar. Tertibat, gidilecek yere göre alınır. Haydarpaşa çayırı, Kâğıthane, Çırpıcı veya Veliefendi çayırları bugünün mesireleri idi. Bir şenlik, bir şenlik... Ne güzel günlerdi, sormayın gitsin.
Parçada sözü geçen dönemle ilgili aşağıdakilerden hangisinden söz edilmemiştir?Hızır ilyas'ın Hıdrellez'e dönüştüğünden | |
Artık Hıdrellez şenliklerinin bittiğinden | |
Hıdrellez için hazırlık yapıldığından | |
Çocukluğun sayılı günlerinden olduğundan |
Soru 16 |
Seninle başım dertte
Ne yapsam bilmiyorum
Canımdan bir parçasın
Söküp atamıyorum.
Yukarıdaki dörtlüğe göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?Sevgilisi ile arası iyi değildir. | |
Sevgilisinden vazgeçememektedir. | |
Sevgilisi, şairi sevmemektedir. | |
Şair kararsız bir durumdadır. |
Soru 17 |
O da yetmez yüreğimize...
Derinden, yumuşak
Esmeli duygular rüzgârı
Aklın oturduğu tepeleri okşayarak...
Dörtlükte şairin asıl istediği nedir?Rüzgârların devamlı esmesi | |
Yüreğinde duyguların hâkim olması | |
Tepelerde rüzgâr olması | |
Duygularının anılması |
Soru 18 |
Göz yeşile doymak ister,
Yürek sevgiye...
Hele bir korunsun, korunabilsin yeşil,
Demir parmaklık, tahta çitle,
Gün ola harman ola sıra sevgiye gele
Şiirde vurgulanmak istenen nedir?Sevgiyi, çevreye tercih etmeliyiz. | |
Yeşil renk gözleri yormaz. | |
Tabiatı korursak, sevgiyi hakim kılabiliriz. | |
Tabiata karşı sevgi duymak gerekir. |
Soru 19 |
İnsan Bir Ormandır adlı yapıtın birçok kesiminde çeşitli özel adlar, yer adları sıralanmaktadır: Taksim, Şişli, Beyoğlu, Zeki Müren'in filmleri, Ferdi, Orhan Müslüm... vb. Gerçek yaşamda bu kişi ve yerleri görebilir, bulabiliriz.
Bu parçada yapıtın hangi özelliği daha çok vurgulanmıştır?Çok çeşitli konuların işlenmiş olması | |
Günümüz hayatını yansıtmış olması | |
Yapıtın herkes tarafından okunuyor olması | |
Bütün ayrıntılarıyla incelenmiş olması |
Soru 20 |
Artık benim için zaman ve saat denilen şeylerin ölçüsü kalmamıştır... Nihayet gün batımı başlar. Karşımda "Cebeli Ekra" bu süslü, renkli güzel ova manzarası karşısında çıplaklığından utanarak kel tepesine batı güneşinden bir şal sarar, yalçın yamaçlarına uzaktaki Akdeniz'in göğe vuran akislerden mavi bir bornoz geçirir, beline "Asi"nin gümüş alevlerinden bir kemer takar ve eteklerine akşamın yumuşak gölgelerinden kürkler çevirir; o da süslenir. Gündüz ki sert, kırıcı yüzünü hüzün bürümüş, insancıl bir üzüntü içinde şirinleşmiştir.
Paragrafta hangi anlatım tekniği ağır basmaktadır?Tanımlama | |
Betimleme | |
Açıklama | |
Öyküleme |
Liste |