Test Yalnız Bir Değerlendirme Aracı Değil, Aynı Zamanda Etkili Bir Öğrenme Aracıdır. Sitemizde Yer Alan Testler Temel Düzeyde Bireysel Öğrenmeyi Sağlamak Amacıyla Hazırlanmıştır.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Osmanlı Devleti’nin Cihan Devleti Hâline Gelmesini Sağlayan Politikalar Kazanım Testi PDF

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Osmanlı Devleti’nin Cihan Devleti Hâline Gelmesini Sağlayan Politikalar Kazanım Testi PDF

İndir Çöz

Cevap Anahtarı

1.      D

2.      A

3.      B

4.      D

5.      B

6.      A

7.      A

8.      B

9.      C

10.    C

11.    D

12.    C

13.    B

14.    A

15.    A

16.    A

17.    A

18.    C

19.    B

20.    A

Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu ve İlk Dönem Politikaları

Osmanlı Devleti, 13. yüzyılın sonlarında Osman Bey tarafından Bithynia bölgesinde kurulmuştur. Osman Bey, hükümdarlık dönemi boyunca gerçek anlamda devlet yönetiminin temellerini atmış ve fetih politikaları doğrultusunda önemli adımlar atmıştır. Osmanlı Devleti’nin ilk dönem politikaları, sadece askeri güçle değil, aynı zamanda devletin sosyal yapısını da sağlam temellere oturtmakla başlamıştır. Bununla birlikte, Osman Bey döneminde uygulanan politikaların, ileride Cihan Devleti olma hedefinin ilk taşlarını döşediği söylenebilir.

Osman Bey’in temel amacı, kendi beyliği sınırlarını genişletmek olmuş ve bu doğrultuda çevresindeki beyliklerle mücadele etmiştir. Bu dönemde, fethedilen topraklarda halkın desteği sağlanmış, yerel yönetimlerin entegrasyonu ve devlet otoritesinin güçlendirilmesi yönünde çalışmalara ağırlık verilmiştir. Osman Bey’in ardından tahta geçen oğlu Orhan Bey, devlet yönetiminde daha sistematik bir yaklaşım benimsemiş ve pek çok yenilik yapmıştır. Eğitim, ekonomi ve hukuk sistemleri üzerine yaptığı reformlar, Osmanlı Devleti’nin ilk medeni yapılarını oluşturma adına önemli bir katkı sağlamıştır.

Ayrıca, Orhan Bey döneminde, ilk askeri birliklerin teşkilatlanması da ayrı bir önem taşımaktadır. Bu dönemde, Yeniçeri Ocağı’nın kurulması ile birlikte Osmanlı askeri yapısı organize bir hale gelmiş ve savaş gücü artıştır. Bu ilk askeri ve medeni yapılar, ilerleyen yıllarda Osmanlı’nın geniş topraklarda etkili bir yönetim kurmasına olanak sağladı. Dolayısıyla, Osmanlı Devleti’nin kuruluşu ve ilk dönem politikaları, onun Cihan Devleti olma yolundaki sürecinin temel taşlarını oluşturdu.

Fetih Stratejileri ve Genişleme Politikaları

Osmanlı Devleti’nin fetih stratejileri, devletin cihan devleti hâline gelmesinin en önemli unsurlarından biri olmuştur. Bu kapsamda, özellikle II. Mehmed döneminde gerçekleştirilen İstanbul’un fethi, hem askeri bir başarı hem de stratejik bir dönüm noktası olarak dikkat çekmektedir. 1453 yılında İstanbul’un alınması, sadece Bizans İmparatorluğu’nun sonunu getirmekle kalmamış, aynı zamanda Osmanlı’nın Balkanlar ve Anadolu’daki hakimiyetini sağlamlaştırmıştır. Bu fetih, Osmanlı’nın genişleme politikalarının bir parçası olarak değerlendirilir.

Osmanlı’nın fetih stratejileri, sadece büyük şehirleri almakla sınırlı kalmamış, aynı zamanda yeni topraklar üzerinde kalıcı bir yapı kurma amacını gütmüştür. Anadolu ve Balkanlar’da yapmış olduğu fetihler de bu stratejik yaklaşımın birer yansımasıdır. Özellikle, bölgedeki siyasi istikrarsızlıklar, Osmanlı’nın daha kolay bir şekilde fetih yapabilmesine olanak sağlamıştır. Osmanlı askerî organizasyonu, bu fetihlerin gerçekleşmesinde kritik bir rol oynamıştır. Kayalar, sipahiler ve yeniçeriler gibi birimlerin etkili kullanımı, ordunun savaş alanındaki başarısını artırmıştır.

Ayrıca, fetihlerde yeni savaş teknolojilerinin kullanımı da önemlidir. II. Mehmed, top ve barut gibi yeni savaş araçlarının etkin kullanımıyla düşman kalelerini etkili bir şekilde aşabilmiştir. Bu durum, düşmanı psikolojik olarak da etkilemiştir. Osmanlı Devleti’nin genişleme arzusu, fetih politikalarıyla bütünleşerek, sadece askeri başarılar değil, aynı zamanda yönetimsel organizasyon ve ticari yolların güvenliğini de hedeflemiştir. Bu bağlamda, Osmanlı’nın fetih stratejileri, devleti cihan devleti hâline getiren en önemli politikaları arasındadır.

Kapı Kulu ve İltimas Sistema

Osmanlı Devleti’nin cihan devleti olmasındaki en önemli unsurlardan biri, yönetiminde uyguladığı Kapı Kulu ve iltimas sistemleridir. Bu sistemler, devletin yönetiminde liyakat esasına dayanan bir yapı oluşturmuş, sosyal tabakalar arasında hareket kabiliyeti sağlamıştır. Kapı Kulu sistemi, özellikle dönemin askeri ve yönetim anlayışını belirlemiş, devletin ihtiyacı olan nitelikli insan kaynağını temin etmiştir. Bu sistemin temelinde, devşirme yoluyla toplanan genç erkeklerin eğitimi ve devlet kademelerinde önemli görevlere gelmeleri yatmaktadır. Bu sayede, Osmanlı Devleti hem ordusunda hem de bürokrasisinde nitelikli bireylerin yer almasını ve sosyal tabakalar arasında dinamik bir yapı oluşturmasını sağlamıştır.

İltimas uygulamaları ise, belirli bir sosyal tabakanın ayrımcılığa uğramadan devlete hizmet edebilme olanaklarını artırmıştır. İltimas yoluyla, devletin ihtiyaç duyduğu kritik konumlarda bazı kişilere avantaj tanınarak, bu bireylerin daha etkili ve verimli bir şekilde kamu hizmetine katkıda bulunmaları sağlanmıştır. Bu durum, aynı zamanda toplumda huzur ve dengeleri koruma amacı gütmüştür. Kapı Kulu ve iltimas sistemleri, Osmanlı yönetiminin dinamikliğini artırmış, sosyal tabakalar arasında geçişkenliği sağlamış ve devlete olan bağlılık duygusunu pekiştirmiştir.

Bunun yanı sıra, bu sistemler, devlet yönetimini ele alan, aynı zamanda özellikle askeriyede önemli görevler üstlenen kişilerin, bağlı oldukları sınıfa bakılmaksızın yükselme fırsatlarını ortadan kaldırmış ve liyakat temellidir. Bu uygulamalar, Osmanlı’nın geniş topraklarda bir denetim ve yönetim sistemi kurmasını kolaylaştırmış ve cihan devleti olma hedefine ulaşmasında büyük bir rol oynamıştır.

Ticaret ve Ekonomi Politikaları

Osmanlı Devleti, cihan devleti olma hedefine ulaşmasında güçlü ticaret ve ekonomi politikaları uygulamıştır. Bu politikalar, imparatorluğun büyüklüğüne ve bu büyüklüğün sürdürülebilirliğine katkıda bulunmuş, aynı zamanda farklı coğrafyalardaki kaynakların etkin kullanımını sağlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu, stratejik bir konumda yer alarak önemli ticaret yollarını kontrol etmiştir. Doğu ile batı arasında bir köprü işlevi gören bu yollar, hem mal akışını artırmış hem de ticaret gelirlerini yükseltmiştir. Bu durum, devlete ek gelir sağlarken, aynı zamanda başka mülklerden gelen kültürel ve ekonomik etkileri de beraberinde getirmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ekonomik sistem, hem ücretli iş gücünün hem de tarımsal üretimin etkin yönetimi ile şekillendirilmiştir. Ziraat, imparatorluğun ekonomisinde çok önemli bir yer tutmuş ve tarımın desteklenmesi için çeşitli politikalar geliştirilmiştir. Üretken tarım arazilerinin teşvik edilmesi, sulama sistemlerinin iyileştirilmesi ve tarımda yenilikçi tekniklerin kullanılması, bu alandaki verimliliği artırmıştır. Bu bağlamda, sanayi alanında da önemli adımlar atılmıştır; özellikle tekstil sektöründe yaşanan gelişmeler, ithalat ve ihracatın arttırılmasına katkıda bulunmuştur.

Ticaret anlaşmaları ve gümrük politikaları, Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomik gücünü pekiştiren unsurlar arasında yer almıştır. Dış ticaretin teşvik edilmesi, yabancı iş insanlarının imparatorluk topraklarına daha fazla yönelmesine neden olmuştur. Ayrıca, yerel zanaatkarların korunması ve desteklenmesi, ekonomik çeşitliliğin artmasına ve toplumun ekonomik yönden güçlenmesine katkı sağlamıştır. Sonuç olarak, Osmanlı’nın ticaret ve ekonomi politikaları, imparatorluğun cihan devleti olma yolunda attığı adımlarda belirleyici bir rol oynamıştır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ